Allah Kuran'da; Allah'ın indirdiklerine uymayıp, kendi uydurdukları batıl dinlerini yaşayan insanların varlığından bahseder. Bu kimseler dinde olmayan batıl hükümler, helal ve haramlar çıkarır, Allah'ın Kuran'da helal kıldıklarına haram, haram kıldıklarına ise helal derler. Bunu yaparak dini özünden ve aslından saptırmaya çalışır, kendilerine özgü inançları ve uygulamaları olan "batıl bir din" meydana getirirler. Allah'ın indirdiği hak dini bilmeyen ve Kuran ayetlerinden haberdar olmayan insanlar ise bunun batıl bir din olduğunu fark etmezler. Bu kişilerin telkinlerine aldanır ve bilinçsizce onların peşinden giderler. Böylece Allah adına hüküm koyanlar, kendileriyle beraber büyük bir kitleyi de günaha ve isyana sürüklemiş olurlar. Allah bu kişilerin durumunu Al-i İmran Suresi'nde şu şekilde bildirir:
Onlardan öyleleri vardır ki, dillerini Kitap'a doğru eğip bükerler, siz onu (bu okur göründüklerini) Kitap'tan sanasınız diye. Oysa o Kitap'tan değildir. "Bu Allah Katındandır" derler. Oysa o, Allah Katından değildir. Kendileri de bildikleri halde Allah'a karşı (böyle) yalan söylerler. (Al-i İmran Suresi, 78)
Ayetlerde tarif edilen kişiler, bu davranışlarını genelde dine bağlılık adına yaptıklarını iddia ederler. Bunun nedeni de Allah'ın Kuran'da tarif ettiği gerçek dini bilmeyip rivayetleri dini kaynak olarak benimsemeleridir. Allah'ın hükümlerini göz ardı ederek rivayetleri benimseyen veya kişisel çıkarları ile çatıştığı için bu hükümlerden hoşnut olmayıp, kendince yeni hükümler getirenler, Allah'ı ve indirdiği Kitabı tanımayan insanlardır. Bu kimseler tüm kainatı yoktan var eden Rabbimiz'in herşeye muktedir olduğunu, ilmi ile her yeri kuşattığını, gizlinin gizlisini bildiğini takdir edemezler. Onların bildikleri sadece birtakım rivayetler, uydurma hurafeler ve ön yargılardan ibarettir. Hatta o kadar ileri giderler ki; “Hadisin Kuran’a ihtiyacından çok, Kuran’ın hadise ihtiyacı vardır” (Kuran’ı tenzih ederiz) diyecek derecede akılları kapanmıştır. Tüm Resuller hayatları boyunca dinsizlerle değil bu tür müşriklerle mücadele etmişlerdir.
Oysa Allah insanlara şöyle buyurmaktadır:
Rabbinden sana vahyedilene uy. O'ndan başka İlah yoktur. Ve müşriklerden yüz çevir. (Enam Suresi, 106)
www.YanlisBilinenGercekler .com
Onlardan öyleleri vardır ki, dillerini Kitap'a doğru eğip bükerler, siz onu (bu okur göründüklerini) Kitap'tan sanasınız diye. Oysa o Kitap'tan değildir. "Bu Allah Katındandır" derler. Oysa o, Allah Katından değildir. Kendileri de bildikleri halde Allah'a karşı (böyle) yalan söylerler. (Al-i İmran Suresi, 78)
Ayetlerde tarif edilen kişiler, bu davranışlarını genelde dine bağlılık adına yaptıklarını iddia ederler. Bunun nedeni de Allah'ın Kuran'da tarif ettiği gerçek dini bilmeyip rivayetleri dini kaynak olarak benimsemeleridir. Allah'ın hükümlerini göz ardı ederek rivayetleri benimseyen veya kişisel çıkarları ile çatıştığı için bu hükümlerden hoşnut olmayıp, kendince yeni hükümler getirenler, Allah'ı ve indirdiği Kitabı tanımayan insanlardır. Bu kimseler tüm kainatı yoktan var eden Rabbimiz'in herşeye muktedir olduğunu, ilmi ile her yeri kuşattığını, gizlinin gizlisini bildiğini takdir edemezler. Onların bildikleri sadece birtakım rivayetler, uydurma hurafeler ve ön yargılardan ibarettir. Hatta o kadar ileri giderler ki; “Hadisin Kuran’a ihtiyacından çok, Kuran’ın hadise ihtiyacı vardır” (Kuran’ı tenzih ederiz) diyecek derecede akılları kapanmıştır. Tüm Resuller hayatları boyunca dinsizlerle değil bu tür müşriklerle mücadele etmişlerdir.
Oysa Allah insanlara şöyle buyurmaktadır:
Rabbinden sana vahyedilene uy. O'ndan başka İlah yoktur. Ve müşriklerden yüz çevir. (Enam Suresi, 106)
www.YanlisBilinenGercekler

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder